GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
14 Kasım 2020 Cumartesi

Beni kimseler sevmedi… Herkes sadece beğendi!

Taaa, 56 yıl önceydi…

Yarım asırdan fazla oluyor, yani…

Henüz altıncı filmini çekiyordu…

Çok genç, çok taze ve çok arzuluydu…

Yeşilçam’da asla sönmeyen bir yıldız olmak istiyordu…

Tek emeli buydu…

O sırada ünlü yönetmen Halit Refiğ…

“Gurbet Kuşları” adında…

Son derece iddialı yeni bir filme başlıyordu…

Başrolde Tanju Gürsu vardı…

Filmin esas kızı Filiz Akın’dı…

Bi’de fettan kız gerekiyordu…

Vamp olacak… Seksi olacak ki…

Sevgililerin arasını açsın…

Cüneyt Arkın bile ilk kez kamera karşısına geçiyordu o filmde…

Bir yatak sahnesi vardı…

Cüretkar bir sahne…

Bu öykünün kahramanı seçildi o role…

Altıncı filmine hazırlanıyordu ve o günlerde…

O’na kadın değil, “yanardağ” diyorlardı…

Müthiş bir seksi bombaydı…

***

Cüneyt Arkın ile o esmer bomba…

Özellikle loş ışıkla aydınlatılmış…

Yatak odasında çarşafın altında yerlerini aldılar(!)

Halit Refiğ, “motor” dedi…

Minik minik dokunuşlar ve öpücüklerle yol alan sahnenin çekimi…

Sette çalışanları bile etkiliyor…

Herkes adeta nefes almadan o sahneyi takip ediyordu…

Bi’an geldi…

Çarşaf yavaşça aşağı doğru kaydı veeee…

Kadın oyuncunun göğüs uçları göründü…

Oyuncular bu kazanın(!) farkına varmamıştı…

Ama yılların usta yönetmeni o müthiş sahnenin farkındaydı…

Kıyamadı o sahneyi makaslamaya…

Ve nasıl olduysa…

O günlerin sansür heyeti de “görmedi” o sahneyi…

Film vizyona girdi; kıyametler koptu…

“Gurbet Kuşları”, tüm zamanların (o tarihe kadar) hasılat rekorlarını paramparça etti…

Ve, bu öykünün kadın kahramanı…

Sevda Ferdağ

Göğüs uçları görünen ilk oyuncu olarak…

Türk Sineması Tarihi'ndeki yerini aldı…

***

Sonra ne oldu, biliyor musunuz?

“Gurbet Kuşları”nı…

Vizyona girdikten tam 50 yıl sonra bir özel TV…

Gecenin bi’vaktinde göstermeye kalktı…

Yönetmenin yarım asır önce makaslamaya kıyamadığı…

O göğüs uçlu sahneler ekrana geldi…

RTÜK, şaaak diye cezayı bastı…

***

Neden böyle yazıyorum?

Şundan, yazıyorum…

Daha doğrusu genç kuşağa hatırlatıyorum…

Yeşilçam’ın “dört yapraklı yoncası” kabul edilen…

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik’in…

Sinemada…

“Öpüşmem… Sevişmem… Soyunmam…” gibi kurallar koyduğu…

Bir “altın” dönemde…

Sevda Ferdağ…

İnadına öpüştü… İnadına sevişti… İnadına soyundu…

Hatta…

Bi’adım daha ileri gitti ve bir Türk Filmi’nde ilk kez…

Göğüs ucu görünen kadın oyuncu nam’ı ile tarihe geçti…

***

Sevda Ferdağ, bugün 78 yaşında…

Hala güzel bir kadın…

Geriye baktığında ise…

Başına gelenlerin özetini tek cümleyle masanın üstüne koyuyor:

“Beni kimse sevmemiş… Herkes beni sadece beğenmiş…”

***

Dokuz yıldır filmlerde görünmüyor…

Kendi deyimi ile…

“Yılların yorgunluğunu çıkarıyor…”

***

Sevda Ferdağ, aslında mis gibi bir Egeli…

Balıkesir, Edremit’te dünyaya geldi…

Asıl adı, Lütfiye Dumrul’du…

Böyle bir ad, soyadı afişte iyi durmaz, dediler…

O da Sevda Ferdağ oluverdi…

Piriştinalı bir baba ile Balıkesir Havranlı bir annenin ikinci kızı…

Ortaokulu İstanbul'da Erenköy'de okudu…

***

Hayatı boyunca “kafasına estiği gibi” yaşadı…

16 yaşında ilk filmi “O Günden Sonra”yı çevirdi…

O film, gişede resmen çakıldı; hiç iş yapmadı…

Sinemadan soğudu; Almanya’ya ablasının yanına gitti…

Ancak…

Yeşilçam gibi büyülü bir dünyayı hiç unutmadı…

Tası, tarağı topladı; İstanbul’a döndü…

Sonrası malum, Sevda Ferdağ kanatlandı resmen…

***

40 yıl içinde…

200’den fazla filmde oynadı…

Hiç, “Şu rolü de oynasaydım keşke!” demedi…

Her rolün üstesinden geldi evelallah…

Başrol ile ikinci kadın rolleri arasına sıkışıp kalsa da…

Sinemayla adeta dans etti…

Köylü kızını da oynadı, şarkıcıyı da vamp kadını da…

Yapımcılar bile…

“Karar ver Sevda, hangi karakter sana uyuyor?” derlerdi…

Şu sözleri karakter itirafı gibidir:

“Herkes gibi olmadığımı biliyorum… Mutluluğum da mutsuzluğum da bundandır... Sevda Ferdağ farkıdır bu…”

***

Kadınların ne zaman “Sevda Şarkıları” söyleyeceği belli olmaz…

Sevda Ferdağ da…

İşte öylesi, özellikle de şarkılardaki gibi…

“Huysuz ve Tatlı Kadın”dı…

Mesala…

Tamer Yiğit ile aynı yaştaydılar…

Film çevirirken birbirlerine aşık oldular…

Gelgelelim, o sevda bir türlü ete kemiğe bürünemedi…

Ayrıldılar…

Tamer Yiğit, an itibarıyla 78 yaşında ve kamera karşısında…

“Kuruluş Osman” dizisinde Ertuğrul Bey rolünde…

Sevda Ferdağ…

Setleri bırakalı dokuz yıl oluyor…

En son, dokuz yıl önce “Bul Beni” adlı filmde kamera karşısına geçti…

Bi’daha setlere uğramadı bile…

***

200’e yakın filmin karşılığı iki büyük ödül oldu…

İkisini de Antalya Altın Portakal’dan çıkarmayı başardı…

“En iyi Kadın Oyuncu” ve “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülleri arasında…

20 yıl gibi uzun zaman vardı ama…

Sevda Ferdağ

Hak ettiğini hep “bileğinin hakkıyla alan” bir kadın oldu…

***

Bitiriyoruz…

Sevda Ferdağ’ın yaşamından önemli bir kesit ile…

Güzel yıldız hiç evlenmemiş…

İki kez niyetlenmiş ama bir türlü olmamış…

Gözünde ve gönlünde taçlandırdığı…

“Mutlu olacaksam, onlar gibi olayım!” dediği…

Saadetlerine gıptayla baktığı, izlediği bir aile var…

Mevhibe-İsmet İnönü çifti…

Sonunda itiraf ediyor bir gazeteciye…

Diyor ki:

“Hayalimdeki evlilik İsmet-Mevhibe İnönü’nün evliliğiydi... Hatta evlerine yakın olmak için Maçka’ya taşındım…”

Nokta…

Sonsöz: “İnsanları iyi tanıyın… Her insanı fena bilip kötülemeyin… Ancak, her insanı da iyi bilip övmeyin… / Hz. Mevlana…”